NURSAN’DAN ÖZGEÇMİŞİM, GİTMİŞİM…
*Pek bir yalnızdı 501T li kablolar, 502B’de birleştirip baş gözetmeyi sevdim.
*Bereketli ürün ağacını Mapics’e girip, paket malzemelerini kopyalamayı sevdim.
*Çalışma talimatlarının revizyonunu unutmayı sevdim.
*Alternatif bakmayı hiç sevmedim.
*Baga’nın kokusunu hiç sevmedim.
*Açık kalan aksiyonları, 8D raporlarını, Ford’dan Nihan’ı hiç sevmedim.
*Yemekhanedeki Adem abinin seke seke tabldotları toplamasınısevdim.
*Hele terası çok sevdim, kantinci Semra’nın tafralarını bile…Misafire “Ne içersiniz diye sorup, bambaşka bir şey getirip, bunu iç” deyişinisevdim.
*İzin kağıtlarının “Yerine” imzalanmasını sevdim.
*Düşey aradıklarımla özet tablo yapmayı sevdim.
*Dansözlü şirket eğlencelerinde Bulgar müziklerini sevdim.
*Sabah, masasına oturan satınalmacıların “gece MRP çalışmamış” farkındalığını sevdim.
*Reichem’in faturasını hep geç gönderdiği kırmızı büzüşen makaronları sevdim.
* Arzu’nun ve Güzin’in şen kahkahasını; Fulya’nın gülen gözlerini sevdim.
*İş bitiren Didem’i, anaç Mirem’i sevdim.
*Yıllık izinden dönüp, “daha 90 gün iznim var” diyen Mediha’yı,Gülcan’ı sevdim.
*Öğlen arası Selen’lerin kamelyasında piknikleri sevdim.
*Ayşegül’ün arabasına “beyaz şahin” misali doluşup Cuma iş çıkışları Gürpınar sahiline inmeyi sevdim.
*Toplantı odasındaki misafire götürülen türk kahvesinin kokusundaki daveti sevdim.
*Dolu dolu geçen 5 senemi sevdim.
*Velhasıl bazen sevmek yetmiyor işte…
|